Tam olarak geçen sene yılbaşında başladı koyu ruj
sevdam. Hazır her yerde yılbaşı indirimi
varken ben de çıktım çarşıya gezmeye başladım Watsons, Gratis ve Rossmann’ı. Tam
da Rossmann’da gezerken gördüm bu ruju. Neden bilmiyorum sadece o 3 liraya düşmüştü J
Ben de kaçırmadım aldım tabii ki. Sonuçta dışarıda bir kahve parası değil 3
lira. Daha önce hiç denemediğim bir markaydı ve sanıyorum yeni bir marka.
Türkiye’ye Rossmann ile geldi.
Neyse efendim, alıp eve gelince büyük bir hevesle denedim tabii ki ama sürdüğüm anda neredeyse siyaha yakın bir renk oldu dudaklarım. Kendimi gotik kızlara benzettim, korktum ve bi daha kullanmadım uzunca bir süre. Okulda bir gün arkadaşlarımın hem rengine hem fiyatına vurulması üzerine tekrar kullanmaya başladım ve bu sefer azar azar sürüp elimle dağıttım biricik rujumu. Verdiği renk hem çok doğal hem de tam istediğim tonda oldu bu şekilde. Ama gel gör ki bu rujun en büyük sorunu dukdaklarımı kurutuyor olması. Özellikle düzenli dudak peelingi yapmayan biri olarak koyu ruj sürünce dudağımın üzerindeki deri kuruyunca göze batıyor ve hiç hoşuma gitmiyor. Bu aralar bunu önlemek için ruju sürmeden önce renksiz ve parlatmayan bir lip balm sürüyorum. Dudakalrım yumuşak olduğunda ruj kurutma yapmıyor ve daha güzel bir görünüm elde ediyorum.
Kapağının üstünde 24 numara yazması sebebiyle uzunca bir süre kendisini 24 numara sanmıştım ama altında 18 numara yazıyor. fotoğrafları çektiğim zaman da kendisini 24 numara sandığım için üzerindeki bandı çıkarmamıştım bir yanlışlık olsun istemem :)
Sürümü kolay, kalıcılığı gayet başarıl (yani bir şey yiyip içmediğim zaman yaklaşık 3-4 saat aynen kalıyor) ve rengi harika dudaklarımı da kurutmasa hayatımın ruju olabilirdi kendisi.
Bu ruj benim için hem aşk hem nefret özelliği taşıyor :) tam da instagramdaki #aşkmısınnefretmi tagine uygun olmuş :)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder